Sayın Alper Tan, sizi tanıyabilir miyiz?
1986 yılında Gaziantep'te doğdum. AÖF 'de Kamu Yönetimi bölümünde okuyorum ve aynı zamanda baba mesleğim olan değirmen makineleri yedek parçaları üreten bir işletmenin sahibiyim. AKUT dışında kalan vakitlerimde spor ve geleneksel kaya tırmanışı yapıyorum. Son zamanlarda da motosikletle seyahatler yapmaktayım.
AKUT ile ilişkiniz nasıl başladı, nasıl ekip lideri olarak seçildiniz?
2008 yılında Annem AÇEV 'de gönüllü olarak çalışmaktaydı. Vakfa ziyarete gelen AKUT gönüllüleriyle tanışmış ve sonra bana bahsetti. AKUT ile bu şekilde tanışmış oldum. O yıllarda ekibimiz kuruluş aşamasındaydı ve ekip liderimiz Ahmet Aybek’ti. Gaziantep ekibine emeği çok büyüktür, kendisine bu vesile ile teşekkür etmek istiyorum. 2013 yılına kadar aktif olarak dernekte Lojistik Birimi’nde çalıştım. Senenin sonlarına doğru maalesef Ahmet Ağabey’in tayini çıktı ve aramızdan ayrılmak zorunda kaldı. Gönüllülerimizin ortak kararı ve Yönetim Kurulumuzun onayıyla AKUT Gaziantep Ekip Lideri olarak atandım.
Bölgenizdeki AKUT ekibinin tarihçesi ve kapasitesi hakkında bilgi verir misiniz?
2006 yılında yapılanlamaya başladık. Akabinde Gaziantep Büyükşehir Belediyesi ve GASKİ Müdürlüğü’nün katkılarıyla dernek yerleşkemizi ve binamızı inşa ettik. İnşa ettik diyorum çünkü bahçe duvarının örülmesinden tutun da elektrik tesisatına kadar hep gönüllülerimiz çalıştı. 2008 yılında eski liderimizin çabalarıyla Japonya Büyükelçiliği hibe programına yaptığımız başvurunun kabul edilmesiyle kentsel arama kurtarma malzemelerimizin hemen hemen hepsini aldık. Yoğun çalışmalarımızın sonunda 2008 yılında açılışımızı yaptık. Şu anda aktif olarak 30 civarında gönüllümüz ile birlikte bizi maddi manevi olarak destekleyen birçok arkadaşımız var.
Gaziantep’te bir AKUT ekibi kurulmasına neden ihtiyaç duyuldu?
Gaziantep diğer bölgelere nazaran depremden çok etkilenecek bir bölge olarak görülmemekte ve bunun stratejik öneminin olduğunu düşünüyorum. Gaziantep özelinde değerlendirmemek gerekir. Olası bir Afet durumunda zarar gören bölgede bulunan ekibimiz de afetzede olabilir ve müdahalede bulunamayabilir. Biz bu nedenle konumumuzun avantajı ile çevre illerde yaşanabilecek herhangi bir afette yeterli donanımımız olduğu takdirde müdahale edebilmekteyiz. Sadece bu durumun tek dezavantajı maddi destek ararken karşılaştığımız ''burası deprem bölgesi değil, boşa uğraşıyorsunuz'' tarzı yaklaşımlar. Ancak tabii ki AKUT sadece deprem sonrası arama kurtarma yapmıyor. Yangın, sel, doğada kaybolma yahut mahsur kalma, trafik kazaları ve benzeri olumsuzluklarda müdahale gücüne sahibiz. Aynı zamanda bilinçlendirme çabalarımız sonucu birçok kişiye seminer vererek afet sonrası değil, öncesi için de birçok konuda çalışma yapmaktayız.
AKUT sizin için ne ifade ediyor?
1999 yılı Marmara Depremi’nin olduğu yıllarda televizyonda gördüklerim ve AKUT'un oradaki olağanüstü başarısı o yaşlarda aklıma kazınmıştı. Her vatandaş gibi ben de AKUT'a karşı sempati hissetmekten öteye gitmiyordum ama işin içine dâhil olduğumda ne kadar özveri ve fedakârlık gerektirdiğini anladım. Tek bir cümleyle özetleyecek olursam AKUT benim için fedakârlık demektir.
Özellikle ekip lideri, bölüm, birim sorumlusu gibi lider kadroda yer alan gönüllülerin büyük bir özveriyle çalıştığını biliyoruz. Aile, ev, iş, okul, sosyal hayat gibi günlük hayatın kişisel alanları ve sorumluluklarıyla birlikte bütün bunları nasıl başarıyorsunuz, hepsine nasıl yetişiyorsunuz?
Şu ana kadar bekâr olduğum için ve ailem de AKUT gönüllüsü olmamı desteklediği için bu konuda çok fazla problem yaşamadım. Evlenirsem nasıl olacak bilemiyorum. Aramıza yeni katılan çok hevesli bir gönüllümüz bile sürece hemen adapte olabiliyor. Zamanımızın çoğunu AKUT için harcayabiliyoruz ve bu durumun farkına bile varmıyoruz. Çünkü insanlara fayda yolunda fedakârlıkla işlerimizi gerçekleştiriyor olmamamızın verdiği mutluluğun tarifi yok. Bir süre sonra hayatımızın ayrılmaz bir parçası olarak yerini alıyor.
Bölgenizin afet ve acil durumlarla ilgili tarihçesi hakkında ve Gaziantep’i tanıtıcı bilgiler verebilir misiniz?
Gaziantep, Türkiye'nin en kalabalık 8. şehridir. 2014 itibariyle 1.900.000 nüfusa sahiptir. Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde sanayi ve gelişmişlik bakımından 1. Sıradadır. Ayrıca Gaziantep, Türkiye'nin hâlâ yaşanılan en eski kenti olup Dünya'nın da yaşanılan en eski kentlerinden biridir. Bunların yanında Gaziantep, Türkiye sanayisi ve ticaretinde de çok önemli bir yer tutar. Bunun sebepleri arasında Gaziantep'in Anadolu ile Orta Doğu arasında stratejik bir konumda bulunması ve liman kentlerine yakınlığı sayılabilir. Gaziantep'in simgeleri arasında Gaziantep Kalesi, baklava, antepfıstığı, Zeugma ve bakırcılık sayılabilir.
Gaziantep'te çok sayıda pınar bulunmasına karşın hiç doğal göl bulunmamaktadır. Bu yüzden şehrin birçok yerine yapay göller ve barajlar inşa edilmiştir. İlin en önemli akarsuyu Fırat Nehri ve kollarıdır. Gaziantep’te çok az doğal orman bulunmaktadır. İldeki toprakların sadece % 14'ü ormanlık alanlarla kaplıdır. Bu ormanlarda özellikle Meşe ve Kızılçam ağaçları hâkimdir. Meşe ormanlarının hepsi bozuk olup koruma altındadırlar. Kızılçam ormanlarının çoğunluğu yapay ormandır. Gaziantep’in batı ve kuzey çevreleri ormanlık, bozkır ve meralarla çevrilidir. İlin topraklarının yüzde 60'ı tarıma elverişlidir. Bu kısım, tarlalar, zeytin, antep fıstığı, meyve ve sebze bahçeleri ile bağlarla kaplıdır.
İldeki başlıca dağlar, ilin batısındaki Nur Dağları ile Sof Dağları'dır. Nur ve Sof Dağları arasındaki bölge levha hareketleri sonucu oluşmuş bir çöküntüdür. İldeki en yüksek dağ ise 1.496 m. yüksekliği ile Büyük Sof Dağı'dır. İldeki başlıca ovalar ise İslahiye, Barak ve Tilbaşar ovalarıdır. Gaziantep ilinde Nurdağı ve İslahiye 1. derece, Yavuzeli ve Araban 2. derece, Oğuzeli, Nizip ve Karkamış ise üçüncü derece deprem bölgesidir.
Zeugma Mozaik Müzemiz ilimizin en önemli övünç kaynaklarından birisi olup çeşitli otoriteler tarafından pek çok kez “Mükemmel Müze” ödülü ile taçlandırılmıştır.
Büyük bir gurur ile söylemeliyim ki; Nizip’in Birecik Baraj Gölü kıyısında bulanan Zeugma Antik Kenti'nde yürütülen kazıları AKUT Gaziantep ekibi olarak destekledik. Tarihi ve kültürel zenginliğe katkı olarak Zeugma kazılarındaki ekibe teknik olarak birçok yardımımız oldu. Zeugma Antik Kenti özelde bölgemiz kültürel ve tarihi zenginliği açısından, genelde dünya tarihi açısından son derece önemli bir değerimiz. Tarihi eserlerin korunması ve yaşatılması açısından böyle bir projede yer almış olmanın gururu içerisinde olduğumuzu söyleyebilirim.
Operasyonlara gelirsek, bölgenizde en çok ne tür operasyonlara çıkıyorsunuz ve ne tür çalışmalar yapıyorsunuz?
Bölgemizde en fazla kayıp operasyonlarına müdahalemiz oluyor. Bunun yanı sıra ‘’Deprem Bilinçlendirme Seminerleri’’ çalışmalarını sürdürüyoruz.
Ekibinizin kuruluşundan bugüne kadarki operasyon istatistiklerini paylaşır mısınız?
AKUT Gaziantep ekibi olarak bugüne kadar 54 operasyon gerçekleştirdik. Operasyonlarımızda 2 vatandaşımızı hayatını kaybetmiş olarak bulduk, 3 vatandaşımızı ise sağ salim olarak sağlık ekiplerine teslim ettik. Ayrıca 7 hayvanın da kurtarılmasını sağladık.
Bir ihbar geldiğinde operasyona çıkma kararını nasıl ve neye göre alıyorsunuz?
Operasyonun niteliği burada önem taşıyor. Operasyon türüne göre eğer gerekli donanım ve eğitime sahip gönüllülerimiz varsa operasyona çıkıyoruz. Operasyona çıkmadan mutlaka bölgenin kolluk kuvvetleriyle iletişime geçiyoruz.
Operasyona başlama, yürütme, bitirme ve sonrasındaki süreci bizle paylaşır mısınız?
İlk önce gelen ihbarı değerlendiriyoruz hemen ardından bölgenin kolluk kuvvetleriyle iletişime geçiyoruz. Teyit aldıktan sonra operasyon ekibindeki arkadaşlarımız ile iletişim kuruyoruz. Operasyona gelebilecek gönüllülerimizle dernek merkezimizde buluşuyoruz. Operasyonun türüne göre lojistikteki görevli arkadaşımız gerekli malzemeleri hazırlıyor ve yola çıkıyoruz. AKUT İstanbul Genel Merkezimize de operasyona çıktığımız bilgisini mutlaka iletiyoruz. Yolda telefon aracılığıyla daha detaylı bilgi toplamaya çalışıyoruz. Yolculuk sırasında görev paylaşımını ve planımızı yineliyoruz. Olay yerinde elimizden gelenin en iyisini yapmaya gayret ediyoruz. İşimiz bittikten sonra yolda yine değerlendirme yapıyoruz; eksiklerimiz var mıydı, daha fazla ne yapabilirdik konularında tartışıyoruz. Dernek merkezine dönüyor ve malzemelerimizi depoya yerleştiriyoruz. Operasyon liderimiz operasyon raporunu hazırlıyor ve AKUT İstanbul Genel Merkez’e iletiyor, çalışma sonlanmış oluyor. Akabinde bir iki gün içinde tekrar bir araya gelip operasyonu değerlendiriyoruz.
Sizi çok etkileyen bir veya birkaç operasyonunuzu, anılarınızı bizle paylaşır mısınız?
Beni en çok Van depremindeki ilk operasyon etkilemişti. Henüz AKUT'un Bingöl ekibi dışında diğer ekipleri bölgeye gelmemişti. Gelen ihbarla ilk enkazımızda çalışmaya başladık ve yaklaşık 4 saat sonra 2 bayan öğretmeni sağ salim çıkardık. Yaşadığım duyguyu nasıl ifade edeceğimi bilmiyorum mükemmel bir duygu. Ayrıca Gaziantep ekibinin oradaki mükemmel uyumuna hayran kalmıştım.
Bölgenizde, arama ve kurtarma alanında çalışan başka kurumlar, STK’lar, oluşumlar var mı, varsa acil durumlarda aranızdaki koordinasyonu nasıl sağlıyorsunuz?
Kamu kurumları ve Asya Arama Kurtarma Ekibi bizim dışımızdaki diğer ekipler. Hepsiyle koordinasyon içindeyiz. Şu sıralar AFAD Başkanlığında ayda bir defa bu konuda çalışma yapan kurum ve STK’lar ile Kent Konseyi, Afet Kriz çalışma grubu altında toplanıyoruz ve yapabileceklerimizi, planlarımızı kenti yönetenlere sunabilme imkânımız oluyor. En yakın zamanda ortak eğitimler düzenlemeyi hedefliyoruz.
Bölgenizdeki yerel yönetimlerin, kamu kurumlarının, özel sektörün, medyanın ve yurttaşların STK’lara, AKUT’a ve gönüllü hizmetlere yaklaşımlarını değerlendirir misiniz?
Genelde büyük bir sempati ile karşılaşıyoruz herkes çalışmalarımızı takdir ediyor. Manevi destek çok fazla fakat maddi destek genelde çok kısıtlı ve seyrek oluyor. Şehirdeki bütün AVM’lerde tanıtım etkinlikleri düzenliyoruz. “Bu bölgede ekibiniz var mıydı?” sorusu ile zaman zaman karşılaşabilsek de bölge insanımız artık AKUT’u biliyor.
Halkın STK’lara ve AKUT’a bakış açısını kendi yaşadığınız bölge için değerlendirir misiniz? Bölgenizde faaliyete geçtiğinizden bu yana, gözlemlerinize bağlı olarak, halkın kurtarma ve gönüllük kavramlarına olan bakış açısının geliştiğini yahut değiştiğini söyleyebilir misiniz?
Gönüllük kavramına inanmayan insanlar ile karşılaşabiliyoruz. Zor bir görevi karşılıksız olarak yerine getiriyor olmamız bazı insanlarda idrak güçlüğü yaratabiliyor. Tabii bunun yanında sempati duyan birçok kişi ile de karşılaşıyoruz. Bakış açısının gelişmesi için biraz daha zamana ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum.
Bölgenizdeki AKUT yapılanmasıyla ilgili kısa ve uzun dönemli hedeflerinizi bizle paylaşır mısınız?
Şuan için kısa dönemde daha çok gönüllümüzü taşıyacak bir araç için sponsor bulmayı hedefliyoruz. En acil ihtiyacımız büyük, minibüs tarzında bir araç. Yine, kapalı, kısıtlı alanlara müdahale edebilmemiz için gaz analiz cihazı ve solunum cihazı eksiğimiz var. Halkımızın ve kurumların desteği bu noktada çok önemli… Gaziantep, sanayinin ciddi anlamda geliştiği illerden birisi. Büyük firmalar ile çeşitli eğitim anlaşmaları yapabiliriz. Bilmenizi isteriz ki AKUT’un bağışlardan ve kurumlara verdiği ücretli eğitimlerden başka bir gelir kaynağı yok. AKUT’a yapılacak her bağış, aslında bir insanın yaşamına yapılacak bir bağış. Hiçbir kaynağı boşuna harcamadığımızdan emin olabilirsiniz. Bize eğitimler yahut bağışlar ile ilgili AKUT’un resmi web sayfasında belirtilen irtibat telefonlarımızdan ve AKUT Genel Merkezimizin 0212 217 04 10 numaralı telefonu aracılığı ile her zaman ulaşabilirsiniz.
AKUT, arama kurtarmanın dışında Vakıf, Spor Kulübü, Üniversite Toplulukları, Çocuk Akademisi gibi pek çok farklı kurumsal yapılanmasıyla da hizmetlerini sürdürüyor. Bölgenizde AKUT’un bu tür diğer kurumsal yapılanmalarıyla ne tür projeler gerçekleştiriyorsunuz?
AKUT ekipleri olarak arama-kurtarma faaliyetlerimiz yanında toplumu bilinçlendirme misyonuyla da hareket ederek farklı çalışmalarda bulunuyoruz. AKUT Vakfımıza bağlı olarak faaliyetlerini sürdüren AKUT Seminer Birimi gönüllülerimiz bugüne kadar ülkemizde afet bilinci oluşturma yönünde milyonlarca kişiye ulaşarak yaşamlarına farkındalık yaratmayı başardı.
Şu an için bu anlamda bizler sadece ‘’Deprem Bilinçlendirme Semineri’’ için çalışma yapmaktayız. Son olarak Özel Sanko Okullarında 655 öğrenci ve 29 öğretmene deprem bilinçlendirme semineri verdik. Sayıyı her geçen gün arttırmayı hedefliyoruz. Daha çok insanımıza ulaşarak olası afetlere karşı bilinçlendirme çalışmalarını oldukça önemsiyoruz.
AKUT Gaziantep ekibi olarak diğer kamu ve özel kuruluşlarla gerçekleştirmeyi planladığınız yeni bir proje var mıdır?
İçinde bulunduğumuz kent konseyi afet çalışma grubunda bulunan Gaziantep Büyükşehir Belediyesi İtfaiyesi ve AFAD Gaziantep Müdürlüğü arama kurtarma ekibiyle; Büyükşehir Belediyesinden tahsis etmesini beklediğimiz kentsel dönüşüm alanlarından birinde kentsel arama kurtarma tatbikatı planlıyoruz. Tatbikatta olası afet durumdan itibaren başlayan ve afet sonrasındaki kurtarma faaliyetlerinden oluşan birçok senaryo kurguluyoruz.
Gençleri zararlı ve faydasız alışkanlıklardan uzak tutmak ve kişisel gelişimlerine katkıda bulunmak için STK’lara katılımın ve gönüllülüğü teşvik etmenin önemi ve olumlu etkisi biliniyor. Bir AKUT ekip lideri olarak bu konuda neler söyleyebilirsiniz?
Gençler ilgi duydukları STK'larda yeter ki gönüllü olarak çalışsın; kişisel gelişim ve özgüvenin gelişmesinde inanılmaz katkısı olduğunu düşünüyorum. Yine bilinçli bireyler olarak yetişmelerinde de STK’ların önemi büyüktür.
Hoşlanmadığınız bir operasyon türü var mıdır?
Evet. Kayıp operasyonlarında sınırlı bilgiye sahipsek, bilhassa son görüldüğü nokta yani kaybın başladığı nokta bilinmiyorsa başlangıç noktamız da belirsiz oluyor ve pek çok alternatif üzerinde yoğunlaşmamız gerekiyor. Genellikle bu operasyonlar çok tatsız ve zorlu geçiyor ancak bu durum gitmeyeceğimiz anlamına da gelmiyor. Mutlaka her operasyon ihbarına cevap veriyoruz.
Operasyonların duygusal boyutuyla nasıl başa çıkıyorsunuz?
Operasyon anında, evvelinde aldığımız eğitimler sayesinde duygusal düşünmüyoruz. İşimize odaklandığımız için operasyon esnasında merhamet, üzülme gibi duygulara kapılma fırsatımız olmuyor çünkü zaman ile yarışıyoruz ve kaybı bulmaya güdülenmiş durumda oluyoruz. Operasyon bitip normal yaşama döndüğümüzde, olumsuz sonuç ile karşılaşmışsak olay duygusal etki yaratabiliyor. Bu noktada yine AKUT’un uzmanlarından psikolojik destek talep edebilmekteyiz.
Dağcı olmadan dağ arama kurtarma operasyon personeli olunur mu?
Şahsi fikrime göre, kesinlikle olunmaz. Örnek verecek olursak; kaya tırmanışı yapmamış bir bireyin tırmanış kazasına doğru müdahale edebileceğine inanmıyorum.
İyi bir ekip olmak sizce ne anlam ifade etmektedir? Ekibinizi, ekip çalışması özellikleri kapsamında değerlendirir misiniz?
İyi ekip olmak için ekipte yer alan her bireyin birbirini iyi tanıması gerekiyor. Birlikte uyum içerisinde vakit geçirmekten keyif alan arkadaşlar operasyon anında çok sağlam bir ekip olabiliyor. Buradaki anahtar kelime ‘’arkadaşlık’’ tabii disiplin de en az arkadaşlık kadar önemli.
Eklemek istediğiniz başka bir konu var mıdır?
Ekibimizi tanıtmamıza olanak sağladığınız için teşekkürlerimizi sunarız.
AKUT Gaziantep Ekip Lideri Alper Tan
AKUT Basın İlişkileri Birimi