3 Ekim 2015 Cumartesi 13:29

                
 

Sayın Cengiz Cindemir, sizi tanıyabilir miyiz?

1971 Giresun doğumluyum. İlk ve orta öğrenimimi Giresun’da tamladıktan sonra Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesini bitirdim. Daha sonra Sağlık Kurumları Yöneticiliği üzerine yüksek lisans yaptım.

Giresun SSK Hastanesinde 3 yıl Başhekimlik yaptım. 7 yıl da Giresun Sağlık Müdürlüğü görevini üstlendim. Ayrıca Giresun Spor Yöneticiliği ve Başkanlığı, Giresun Tabipler Odası Başkanlığı, Sağlık Spor Başkanlığı gibi görevlerde bulundum. 2007 yılında AKUT Giresun ekibini kurduk ve 8 yıldır da aynı ekibin liderliği yapıyorum. Yanı sıra halen Giresun Sanayi Sitesinde Aile Hekimi olarak çalışmaktayım. Evliyim, iki çocuk babasıyım.

AKUT ile ilişkiniz nasıl başladı, nasıl ekip lideri olarak seçildiniz?

AKUT Arama Kurtarma Derneği ile tanışmam SSK Hastanesinde Başhekim olarak çalışırken UMKE- AKUT ortak kampını ziyaret etmem ile gerçekleşti. Bu kampta arkadaşların özverili çalışmalarını gördüğümde Giresun’da da bir AKUT ekibinin olması gerektiğinin farkına vardım. Bu doğrultuda başlattığım çalışmalar vesilesi ile AKUT Arama Kurtarma Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ali Nasuh Mahruki ve AKUT Yönetim Kurulu ile görüştüm. Bu görüşmelerin olumlu sonuçlar doğurması ile Giresun’da Türkiye’nin en önemli derneklerinden biri olan AKUT’un bir ekibini kurmaya karar verdik. 

Ekip lideri olmam ise Nasuh Bey’in teklif ve talebi ile oldu. Ancak ben Ekip Lideri kavramının içine sadece yöneticilik değil duygu da katıyorum. Ekip arkadaşlarımın önce ağabeyiyim. Değerli bir ekibimiz var ve her bir gönlümüz benim bir kardeşim. Bu sevgiyi karşılıklı olarak yakalayabildiğiniz insanlarla bir arada olabilmek sanırım dünyanın en güzel duygusu.

Bölgenizdeki AKUT ekibinin tarihçesi ve kapasitesi hakkında bilgi verir misiniz?

Karadeniz bölgesindeki ilk AKUT ekibi 2007 yılında Giresun’da açıldı. AKUT Giresun Ekibi olarak gerek il içerisinde gerekse Türkiye genelinde çok çeşitli operasyona çıkabilecek bilgi birikimi ve deneyime sahibiz. Uzmanlık alanlarımız teknik kurtarma (İpli sistem kurarak uçurum, dağlık alan vb. yerlerde gerçekleştirilen operasyonlar), enkaz, sel, sualtı-su üstü kazalar ile ve heyelan arama-kurtarma çalışmalarıdır. Yangın eğitimlerimiz de mevcut ancak bölgemiz her mevsim yağışlı olduğu için burada Ege ve Akdeniz bölgelerimizdeki gibi orman yangınları meydana gelmiyor.

Şu anda aktif olarak çalışmalara devam eden 20 gönüllümüz mevcut. Bunların 10’u ileri seviye enkaz, heyelan, sel ve suda arama-kurtarma eğitimlerini başarı ile tamamlamış, operasyonel kabiliyeti olan arkadaşlarımızdır. Bu 10 kişinin 5’i aynı zamanda dalgıçlık sertifikasına sahiptir.
30 m² kapalı alanımızı depo, derslik ve toplantı alanı olarak kullanıyoruz. 1 adet 5 kişilik pick-up aracımız ve uzmanlık alanlarımız ile ilgili teknik ekipmanımız mevcut.

 

Giresun’da bir AKUT ekibi kurulması gerektiğini size düşündüren neydi?

Bölgemizin karakteristik özellikleri nedeniyle doğada kaybolma, heyelan, sel, köy yollarında 100-200 m.lik uçurumlara yuvarlanma ile sonuçlanan trafik kazaları, denizde boğulma vakaları ile sıklıkla karşılaşmaktayız. Yanı sıra Giresun toprakları 1. , 2. ve 3. derece deprem riski ile karşı karşıyadır. İlimizdeki bu risklere karşı AKUT Giresun’u kurduk.

 AKUT sizin için ne ifade ediyor?

En önce, en yalın hali ile insan sevgisini ifade ediyor. Yanı sıra dostluk, vicdan, aile, ilke, eğitim gibi birçok duyguyu aynı anda hissettirebilen güzel bir kurum.

Bölgenizin afet ve acil durumlarla ilgili tarihçesi ile fiziki ve beşerî özellikleri hakkında bilgi verebilir misiniz?

Giresun 6.831 km² yüzölçüme sahip, 430 bin nüfuslu, her mevsim yağış alan, ortalama 2.000 m yüksekliğindeki dağlarla kaplı, tipik bir Doğu Karadeniz şehridir. Kuzey Anadolu Sıradağlarından Giresun Dağları’nın çoğu 3.000 m.yi aşmakla birlikte bu dağlar ile iç kesimler arasındaki ulaşım 2 adet geçit, yayla yolları ve Kurtbeli Mevkii vasıtasıyla gerçekleştirilir.

Giresun, merkez hariç 15 ilçeye sahiptir. Sahilden iç kesimlere gidildikçe deprem haritasındaki risk artmaktadır. Bölgeye en yakın fay hattı Kuzey Anadolu olup 1939 M=7.9 Erzincan depremi ilimizde büyük ölçüde hasara neden olmuştur. 
Kuzey Anadolu fay zonunun oluşturduğu vadi yamaçlarında ve sahil kesimlerde yer alan yerleşim birimlerinde heyelan olayları gözlenmektedir. Kaya düşmesi olayının yoğun olarak yaşandığı illerimizden birisi olan Giresun’da her mevsim yağış görüldüğü için su baskını olayları da gelişmektedir. 1990 ve 2007 yıllarında aşırı yağışlar sonucu meydana gelen su baskını ve heyelan olayları bölgesel olarak birçok merkez ve ilçede yerleşim birimlerini etkilemiştir. Yine yakın geçmişte Çanakçı ve Dereli ilçelerine bağlı 2 yerleşim yerinde çığ olayı meydana gelmiştir. Bunun dışında yaşanan çığ olayları genellikle meskun alan dışında, dağlık alanlarda ve yollarda etkili olmaktadır.

Giresun fiziki olarak oldukça zorlu bir yapıya sahiptir. Bu zorlu yapı özellikle adrenalini yüksek doğa sporlarını sevenler için tercih edilen bir coğrafyadır. Dolayısıyla ilimizde bu sporlara bağlı olarak yaşanan kazalar da gözlenir.

İlimiz fındığı ile meşhurdur. Tarım ile ilgilenen halkın çoğunluğu fındık yetiştirmektedir. Yanı sıra çay ve balıkçılık şehrin önemli gelir kaynaklarındandır.

İlimizde özel kurumlar da dahil olmak üzere 15 adet tam teşekküllü hastane, 1 adet üniversite ve Ordu ile beraber kullandığımız 1 adet hava limanı bulunmaktadır.

Ekibinizin kuruluşundan bugüne kadarki operasyon istatistiklerini paylaşır mısınız?
 

Bölgemizde en çok doğada arama kurtarma operasyonlarına çıkıyoruz. Ormanlık alanlarımızın fazlalığı ve insanlarımızın yaylacılık kültürüne sahip olması, yaşlı insan sayısının çokluğu ile orantılı olarak doğa da kaybolma vakaları sıkça gerçekleşmektedir.

Bugüne kadar pek çok operasyon ihbarı aldık ve yola çıktık. Ancak bunların operasyon olarak tamamlananlarını söylemek gerekirse; 85 operasyonda 27 kişi canlı kurtarılmış ve ne yazık ki 13 vatandaşımıza ex halinde ulaşılmıştır. Bunların dışında ise 2 hayvan kurtarma operasyonumuz olmuştur.

Diğer AKUT ekipleriyle ne sıklıkta ve ne tür ortak çalışmalar yapıyorsunuz?

Ulusal boyutta gerçekleşen afetlerde (Van depremi gibi) AKUT Merkez tarafından oluşturulan kadroya dahil oluyoruz. Yine bölgesel olaylarda genellikle AKUT Rize ve AKUT Trabzon ekiplerimiz ile ortak operasyonlarımız oluyor. Örneğin geçtiğimiz haftalarda Artvin Hopa’da meydana gelen sel felaketinde bu üç ekip ortak operasyon düzenledik ve yıkılan bina içerisinde yaşamını kaybeden 4 vatandaşımızın bedenini enkaz altından çıkarttık. Yine ulaşım yolu kapandığı için helikopter ile kurtarılan çok sayıda vatandaşımız vardı, o kurtarma çalışmasında da AFAD, JAK ve AKUT’un Giresun, Rize, Trabzon ekipleri birlikte hareket ettik.

Operasyonlar haricinde yıl içerisinde AKUT Merkez tarafından organize edilen önemli eğitimlerimiz oluyor. Her yıl Köprülü Kanyon’da sel arama-kurtarma eğitimleri ve Olimpos’ta teknik kurtarma ve ileri seviye arama-kurtarma eğitimleri için bir araya geliyoruz.

Bölgenizde, arama ve kurtarma alanında çalışan başka kurumlar, STK’lar, oluşumlar var mı, varsa acil durumlarda aranızdaki koordinasyonu nasıl sağlıyorsunuz?
 

AFAD, İtfaiye, Jandarma birimleri şehrin ihtiyaç duyduğu arama-kurtarma çalışmalarını gerçekleştiriyor. Pek çok kez bizleri de bu çalışmalara çağırıyorlar. Bizler gönüllü olsak da kamu kurumları bizleri birer takım üyesi olarak görüyorlar, “siz gönüllüsünüz, gelmeyin” demiyorlar. Yeri gelmişken Giresun’da bizimle aynı alanda görev yapan tüm kurumlara teşekkürlerimi ve selamlarımı iletmek isterim.
 
Operasyon sırasında AFAD yahut Valilik tarafından kurulan Kriz Merkezi’ne bağlı olarak görev yapıyoruz. Kriz masası; ekiplerin personel sayısı, teknik malzeme ve ekipmanı ve yetkinliğine göre görev dağılımını gerçekleştirir. Biz de sonuca ulaşılana kadar o görevi yerine getiririz.

Halkın STK’lara ve AKUT’a bakış açısını kendi yaşadığınız bölge için değerlendirir misiniz?

 

AKUT Giresun ekibi olarak bölgede tanınıyoruz ve seviliyoruz. Elbette bunda AKUT markasının yani AKUT’un ülke ve dünya genelindeki başarılı çalışmalarının payı büyük. Ancak özellikle yerel olarak gerçekleştirdiğimiz operasyonlardan sonra bölge halkının sevgi ve takdirinin arttığını görmekteyim.

Bir dönem Genel Başkanımız Ali Nasuh Mahruki’nin siyasi açıklamaları sebebiyle farklı tepkiler aldığımız oldu. Ancak o zaman şu savunmayı yaptık: “Bizler, içerisinde her türlü siyasi fikri barındıran, her tür etnik kimliği ve dini inançları olan kişileriz. Türkiye’deki etnik ve siyasi çeşitlilik AKUT içerisinde de var ve bu çeşitliliğin bizleri güçlü yaptığına inanıyoruz.” Bu açıklamadan sonra, aldığımız olumsuz eleştiriler azaldı.

Aslında AKUT siyasete tümüyle kapalı, insan hayatı kurtarmak üzere kurulmuş bir STK’dır. Apolitiktir. Ancak Başkanımızın Milli Sporcu olmasından kaynaklı, AKUT haricinde de tanınmış kişi kimliği var ve kendi kişisel görüşleri zaman zaman AKUT’a mal edilebiliyor. Biz siyaset yapan bir dernek olsaydık Erzurum’da, Bingöl’de, Trabzon’da, Afyon’da ve İzmir’de aynı anda var olamazdık.

Bölgenizdeki AKUT yapılanmasıyla ilgili kısa ve uzun dönemli hedeflerinizi ve eksiklerinizi bizimle paylaşır mısınız?

Dalgıç arkadaşlarımızın kullanabileceği teknik malzemelerimiz eksik ancak bu konu ile ilgili İl Genel Meclisi ile görüşmelerimiz devam ediyor. Kısa zamanda bu eksikleri temin edeceğimizi düşünüyorum.

Daha iyi ekipmanlara sahip olabilmek için yeterli bağış ve sponsorluk edinebilmemiz gerekiyor. Arama kurtarma malzemelerinin maliyeti çok yüksek. Güvenlik nedeniyle de belli periyodlarda değiştirilmeleri gerekiyor. Yanı sıra, bölgenin arazi yapısı nedeniyle daha verimli kullanabileceğimiz 4 çeker araçlara ihtiyacımız var. Önemli hedeflerimizden biri, bu ihtiyaçlarımızı en kısa zamanda temin edebilmek. Bu noktada duyarlı vatandaşlarımız ve kurumlara seslenmek isterim:
AKUT, Bakanlar Kurulu kararı ile “Kamu Yararına Dernek” statüsü almış, Birleşmiş Miletler tarafından “Tüm dünyada uluslararası standartlarda arama-kurtarma yapabilir” olarak sertifikalandırılmış, tamamı gönüllü kadrosu ile hiçbir karşılık beklemeden üst düzey arama kurtarma hizmeti sunan bir sivil toplum kuruluşudur. Kaza ve afetlerde gösterdiği faydanın yanı sıra; bu ülkenin tanıtımına, gelişimine, saygınlığına ve halkın afetlere karşı bilinç kazanmasına önemli katkıları vardır. AKUT’a yardım eli uzatmak bir cana yardım eli uzatmak demektir.

Biz bağışlar, sponsorluklar ve kurumlara verdiğimiz eğitimler ile mali kaynak sağlayabiliyor, bu kaynağı da yine verdiğimiz hizmetler için kullanıyoruz. Sadece depremlerde hatırlanmak istemiyoruz çünkü biz deprem olsun olmasın bu ülke içerisinde arama-kurtarma faaliyetlerimize aralıksız olarak devam ediyoruz.

Ve tabii ki insan gücünü artırmak, gönüllük esasıyla çalışan bir STK’nın en önemli hedefidir. Bizim AKUT Giresun olarak gönüllü olmak isteyen tüm vatandaşlarımıza kapımız açık. Eğitim durumu, mesleği, yaşı ne olursa olsun, herkesin AKUT’ta yapabileceği bir iş mutlaka var. AKUT web sayfamızdan iletim bilgilerimize erişip tanışma toplantılarımızın gün ve saatini öğrenebilirler. Yine AKUT Giresun olarak açılmış sosyal medya hesaplarımızdan da bizlere her zaman ulaşabilirler.

Sizi etkileyen bir operasyonunuzu bizimle paylaşır mısınız?

Beni en çok etkileyen operasyonumuz Çaldağ Bölgesinde meydana gelen bir kaza sonucu, vinç operatörünün yuvarlanan kaya kütleleri altında mahsur kalması olayıdır. Bu tip kazalar genellikle ölümle sonuçlanır ancak ihbarı aldığımızda kişinin hayatta olduğunu duymak bize sevinç ve şaşkınlığı aynı anda yaşatmıştı. Bölgeye en hızlı şekilde ulaşılan operasyonlarımızdan biridir. Çok zorlu bir mücadelenin akabinde kişiyi kurtardık. O kazazedenin kayaların arasında yaşama tutunmasını, azmini ve bizlere olan güvenini ömrüm boyunca unutmayacağım.

Eklemek istediğiniz başka bir konu var mı?

AKUT ailesi içerisinde yer almaktan son derece mutluyum. Tüm ekip arkadaşlarımıza, karşılıksız hayat kurtarma yolunca verdikleri mücadelelerde başarılar; ülkemize ise afetsiz ve kazasız günler diliyorum.




AKUT Giresun Ekip Lideri Cengiz Cindemir
AKUT Basın İlişkileri Birimi 


 

 


DESTEK VERENLER